Ege Denizi’nde 28 Ocak’tan bu yana devam eden ‘deprem fırtınası’ ara ara şiddetini artırarak devam ediyor.
Yunanistan’da OHAL ilan edilmesine neden olan sismik aktiviteyle ilgili Türkiye de teyakkuza geçti. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kıyı bölgelerde toplantılar düzenleyerek önlemler almaya başladı.
AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Muğla’da Vali İdris Akbıyık’ın da katılımıyla Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Salonu’nda, Ege Denizi’ndeki sismik aktiviteye yönelik yapılan “Olası Risk Değerlendirmesi Bölgesel Koordinasyon Toplantısı”nın ardından Bodrum ilçesinde incelemelerde bulundu.
Turgutreis sahilinde yaptıkları inceleme ve değerlendirmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Tatar, 10-15 günden bu yana bölgede ciddi sismik hareketlilik olduğunu anımsattı.
Bugün itibarıyla sismik aktivitenin yaklaşık 2 bine ulaştığını ifade eden Tatar, “Bunların içerisinde 5 ve üzeri büyüklükte 5 deprem var. Bu depremlerin bir bölümünü değişik bölge kıyılarda hissedildi. ‘Bu depremlerin ardından bir volkanik patlama olur mu? Veya ikincisi de özellikle bunların sonucunda oluşabilecek bir tsunami etkisi ne olur? sorularının tartışılıyor. Olası bir tsunami olması durumunda en erken kıyılarımıza ulaşacağı süre bir saat ve bir saatten daha erken. Kıyılarımıza ulaşmıyor ve bu kıyılarımızda herhangi yıkıcı etki yapmayacağı konusunu net olarak söyleyebiliyoruz” şeklinde konuştu.
AFAD olarak bütün vatandaşları bilgilendirmeye çalıştıklarını belirten Tatar, vatandaşların bu konuda panik yapmasına gerek olmadığını vurguladı.
Devletin bütün organlarının bu konuda gerekli hazırlıkları, çalışmaları yaptığını dile getiren Tatar, şöyle devam etti:
“Bir yandan vatandaşımızın doğru bilgilendirilmesi, sağlıklı bilgiye, veriye ulaşması son derece önemli. Bu konuda da kendilerinden ricamız özellikle sosyal medyada oluşabilecek dezenformasyon içerikli haberlere itibar etmemeleri. Özellikle resmi kanallardan yapılacak olan açıklamaları dikkate almaları büyük önem taşıyor. Hazırlıkları yerinde görüp inceliyoruz. Bugün Muğla’da yaptığımız koordinasyon toplantısını yarın Aydın’da diğer gün de İzmir’de gerçekleştireceğiz.”
Tatar, konuyla ilgili geri planda geniş bir ekibin çalışma yürüttüğüne dikkati çekerek, olası her türlü senaryoya karşı hazır olduklarını vurguladı.
Bölgeye gelen eski UNESCO Kuzey Doğu Atlantik ve Akdeniz Tsunami Uyarı Sistemi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner ise son yıllarda iki kez tsunami olayının yaşandığını bunun ilkinin 1956, diğerinin de 2017’de Sığacık kıyılarında olduğunu söyledi.
Geçmişte gördüklerinin gelecekte de tekrarlayabileceğini belirten Yalçıner, şunları kaydetti:
“Buradan anladığımız şu, can kaybı olmayacak ama bunun için biraz daha farkında olmamız lazım. Bu depremlerin olduğu bölgede orada tsunami oluşabilir. Ama bu tsunami oradan yola çıkıp da Türkiye kıyılarına geldiğinde gücü azalacak, yıkıcı etkisi kalmayacaktır. Süre bir saat mertebesindedir. O nedenle de bizler kıyılarda yaşayanlar uyarı geldiğinde yapmamız gereken şu anda bulunduğumuz yeri terk edip kıyıdan uzağa gitmek. Vatandaşlar denizdeyse 50 metre derinliğe, karadaysa kıyıdan daha uzağa gitmesi gerekiyor. Beton yapılar tsunami için suların etki etmediği yapılardır. Zemin katlarına girer ve su hareketinden dolayı sandalyeleri, eşyaları yer değiştirir. Korkmayalım, bilmemiz gereken bir şey var. Zaten uyarı gelecek, bu ansızın olmadığı için de bilgimiz olduğu takdirde kıyıdan uzaklaşarak zararı en aza indirmemiz mümkün.”
Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen de Ege Denizi’nde yaşanan sismik hareketlilikle ilgili bilgiler vererek, şu an itibarıyla bölgede herhangi bir volkanik patlama tehlikesinin olmadığını dile getirdi.
İncelemelere, AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü Dr. Sadi Ergin, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit’in de arasında olduğu heyet bir süre bölgede inceleme yapıp vatandaşlarla görüştükten sonra Aydın’a hareket etti.
