TÜSİAD üyesi avukat uyardı: ‘Daha kötüleri olacak’

1

TÜSİAD üyesi avukat Gönenç Gürkaynak, dün akşam ifade işlemlerinin ardından polis eşliğinde mahkemeye sevk edilen TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras’ın gözaltı görüntülerini “onur nişanesi” olarak nitelendirdi.

15 yıldır TÜSİAD üyesi olduğunu belirten Gürkaynak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siyasete hevesliyseniz parti kurun ya da muhalefet partilerinden birini seçin” sözlerine ilişki olarak da “Bu ülkede siyasetçiler içeri atılmıyor mu” diye sordu.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ile TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, 13 Şubat Perşembe günü TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada son dönemdeki ilişkin görüşlerini belirtmişti. Bunun üzerine Orhan Turan ve Ömer Aras, haklarında “adli yargıyı etkilemeye teşebbüs” ve “gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı. Dün ‘polis eşliğinde’ ifade işlemleri için Çağlayan Adliyesi’ne götürülen ikili haklarında adli kontrol şartıyla serbest bırakılma kararı verildi.

Gönenç Gürkaynak, sosyal medya hesabından Orhan Turan ve Ömer Aras’ın polis eşliğinde adliyeye götürüldüğü fotoğrafı paylaştı. Gürkaynak, Yolsuzlukla Mücadele Görev Gücü Başkanlığı görevinde bulunduğunu belirterek iki başkanın genel kuruldaki konuşmalarıyla ilgili hukuki analiz yapmanın bile “abes” olduğunu belirtti.

“DAHA KÖTÜLERİ OLACAKTIR”

Gürkaynak’ın sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verildi:

“Bugün size üzerinde konuşmak istediğim bir fotoğrafı getirdim. TÜSİAD’ın iki lideri iki vatansever iyi insanın, iki arkadaşımın, 13 Şubat tarihindeki Genel Kurul’da memleket meseleleri üzerinde kamuya açıkladıkları kaygılar sebebiyle polis nezaretinde ifadeye götürülürken ki fotoğrafları.

Bu fotoğrafı size getirmeden evvel, bu fotoğrafın onlar açısından rencide edici bir yönü olup olmadığını iyi düşündüm. Arkadaşlarımın hakkına giriyor olmayayım diye. Bunu düşünürken ikna oldum ki, gelinen adaletsizlik, hukuksuzluk ve ifade özgürlüğünün özüne tecavüz noktasında, kolunda polisle ifadeye gidiyor olma fotoğrafı artık kimi hallerde bir onur nişanesine dönüşmüştür.

‘Adam sen de demedim’, ‘memleketimin konularını dert ettim ve sen memleketi bize bırak diyenlere pabuç bırakmadım’ diyen herkesin, ülkemiz tam da bu insanların gayretleri ile daha aydınlık, şeffaf ve hukukun üstün olduğu günlere kavuşana kadar, böyle fotoğrafları ve daha kötüleri olacaktır.

“TÜRKİYE’NİN ESKİSİ YENİSİ YOK”

O insanları doğru anmayı ve onore etmeyi bilenler, nezdinde itibar aranmaya değer insanlardır. Bu fotoğrafa o insanların gözleri baktığında, beyinleri gönül gözüyle görür. Selam olsun, helal olsun, demeyi bilirler. Bu gayretteki insanlara aptal gözüyle bakanlar, Silivri soğuktur şakalarıyla tabanları yağlayanlar, güce yaranıp eklemlenmek ve hoş görünmek için o insanlara kabahat bulanlar, bu fotoğraftan utanç duymayı bilmeyenler, aksine bu fotoğraftan lezzet alanlar, zaten itibar kelimesinin anlamını bile bilemezler. Onları insan yerine koyma mücadelesiyle zaman kaybetmeye değmez.

15 senedir TÜSİAD üyesiyim. 21 Ocak 2010 tarihinde, TÜSİAD Genel Kurulu’nda Ümit Boyner Yönetim Kurulu Başkanı seçilince, onun davetiyle, TÜSİAD üyesi oldum. 15 yıldır devam eden üyeliğimde, TÜSİAD Yönetim Kurulu’nda yer aldım, Yolsuzlukla Mücadele Görev Gücü Başkanı olarak ve Rekabet Hukuku Çalışma Grubu Başkanı olarak senelerce emek verdim. Bu TÜSİAD Genel Kurulu’nda söylenenlerle ilgili hukuki analiz yapmak dahi abes. Türkiye’nin eskisi yenisi yok. Anlamlı olan ayırım o değil. İyi insan ve kötü insan var. Hukuku üstün tutan insan ve hukuku kendi amacına uyduran insan var. Bir tek vatanımız ve onun bir tek yolculuğu var. O yolculukta git gide sindirilen bir toplum var. Ses çıkartan her kişi başına sayısı çarpanlı bir biçimde artarak büyüyen kaygılı sevenleri var.

“BU ÜLKEDE SİYASETÇİLER İÇERİ ATILMIYOR MU”

Sayın Recep Tayyip Erdoğan ‘siyaset yapmaya çok hevesliyseniz ya parti kurarsınız, ya da ağzınızdan çıkacak iki çift söze bakan muhalefet partilerinden birini seçersiniz’ demiş. ‘Bu ülkede siyasetçiler içeri atılmıyor mu ki’ diye sormayanlar, ‘bir ülkenin gerçek sahipleri siyasetçiler mi toplum mu’ diye sormayanlar var. Politik ifade özgürlüğü çekirdeğinin dahi bugün Türkiye’de mevcut olmadığı fevkalade açıkken, hala ‘aslında sorun yok’ rolü kesen korkaklar var.

Konuyu dolandırmanın alemi yok: Hukuksuzluk hüküm sürüyor. Hukuksuzluğa işaret edenler, ifade özgürlüğünü kullananlar, bizatihi kendisi hukuk garabeti olan mekanizmalarla gözaltına alınıyor. ‘Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak için gerçek dışı beyan verme’ kavramının ta kendisi halk arasında endişe, korku ve panik yaratıyor. Bu fotoğraf da bunun enstrümanlarından biridir.”

Mehmet Şimşek